Yazmak o kadar zor geliyor ki. O kadar çok anlatılacak şey var ki... Neden yazdığımı bile bilmiyorum. Bugün yine çok yalnızım. Kalemi elini tutar gibi tutmak, kağıda sana bakar gibi dalmak istiyorum. Hatırlayıp yazdığım her anıyla, huzurlu bir acı çekmek, yaktığım her sigarayla ateşimi körüklemek, üflediğim dumanla seni odama çizmek istiyorum. Arınmak yeniden doğmak, daha fazla yaşamadan ölmek... Senden sonra cehennem gibi yandım. Geçen senelerle cehenneme layık olmaya başladım. Seni öldürücem diye içimde, içimde ne var ne yoksa katletdim. Ben olduğum sürece sende olacaktın. BU yüzden kendini bir kıyafeti çıkarır gibi soyup, üzerime hiç tanımadığım bir adamı giydim. Hiç tatmadığım duyguları serbest bıraktım.
Dinlemen gerekiyor içimdeki şeytanı. Ruhumda ruhundan bir damla kaldıysa eğer, ancak o yok edebilir bu hiç durmadan büyüyen yaratığı. Ben seni yazacam durmadan, sen beni dinleyeceksin hiç yorulmadan. Belki utanacam, utanmamı sağla bana... İğrenç gelicek senle içimdeki şeytanı aynı hikayeye sokmak belki, ama yapacam. İçimi yakmadan arınamam! Eğer cennet kalbimden daha güzelse gelme! Ama o zaman cehennemde senden daha güzel gelecek kirli ellerime. Koşullu algı, şartlı aşk... Bir zamanlar ne kadar komik gelirdi... Ama o zamanlar bu bedende senin hükmün geçerdi. Bak bugün çok zor bir karar aldım. Yeniden yazacak mıyım güneş doğup tekrar batmaya başladığında bilmiyorum. Ama bugün çok zor bir karar aldım. Temiz değilim ve yatağa kirli giriyorum. Ama bugün arınabilmek için bir umut, umut edebilmek için... Senden yardım istiyorum her zamanki gibi, Ya da ilk defa bu kadar çok...
Eskiden daha eski nir anıyla bitiriyorum bu geceyi...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder